Balık Tutarken Edinilen Dostluklar ve Sohbetlerin Keyfi

Balıkçılık, çoğu insanın gözünde sadece oltayı denize atıp sabırla beklemekten ibaret gibi görünür. Hatta balık tutmayan birine anlattığınızda, “Saatlerce orada beklemeye değer mi?” diye sorabilir. Oysa işin aslı çok daha farklıdır. Denizin kenarında geçirilen saatler, yalnızca balık yakalamak için değil, aynı zamanda yeni dostluklar kurmak ve güzel sohbetler etmek için de eşsiz bir fırsat sunar.

Ben bunu kendi deneyimlerimden çok iyi biliyorum. İlk kez oltamı kaptığımda yanımda sadece birkaç basit ekipman vardı. Ama yanımda kimseyi tanımadığım halde kısa sürede diğer balıkçılarla sohbete başladım. İlk cümle genellikle hep aynıdır: “Bugün oltaya ne geliyor?” ya da “Hangi yem daha iyi iş yapıyor?” O basit cümleyle başlayan sohbet, kısa süre içinde günlük hayatın dertlerine, aileye, iş hayatına kadar uzanır.

Bir bakmışsınız, az önce hiç tanımadığınız biriyle sanki yıllardır tanışıyormuşsunuz gibi muhabbet ediyorsunuz. İşte balık tutarken edinilen dostlukların güzelliği burada başlıyor. Çünkü orada kimse acele etmiyor, kimsenin kafasında koşuşturma yok. Hepimiz aynı amacın peşindeyiz: Hem balık tutmak hem de o anın tadını çıkarmak.

Balıkçılıkta sohbet ortamı bambaşka oluyor. Düşünün; dalga sesleri, martıların çığlıkları ve misinanın sudaki o ince titreşimi arasında edilen muhabbet… İnsan gündelik hayatın stresinden tamamen uzaklaşıyor. Benim için en keyifli anlardan biri, oltamı kontrol ederken yanımdaki balıkçıyla termos çayımı paylaşmak. Hatta bazen küçük atıştırmalıklar bile ortaya çıkıyor. Kimi evinden simit getiriyor, kimi börek çıkarıyor. Bu paylaşımlar, dostluğun temelini atıyor.başlıyor. Çünkü orada kimse acele etmiyor, kimsenin kafasında koşuşturma yok. Hepimiz aynı amacın peşindeyiz: Hem balık tutmak hem de o anın tadını çıkarmak.

Bir de işin öğrenme kısmı var. Balık tutarken yanımdaki balıkçıdan aldığım küçücük bir tüyo, bazen tüm avımı değiştiriyor. “Misina biraz daha ince olursa daha iyi olur” diyor biri. Bir diğeri “Bugün yem olarak sardalya daha çok iş yapıyor” diye ekliyor. Deneyim paylaşımı sadece bilgi kazandırmıyor, aynı zamanda samimiyeti de pekiştiriyor. Çünkü bu öneriler karşılıksız veriliyor, tamamen dayanışma duygusuyla.

Balığa gitmek zamanla sadece av yapma amacı olmaktan çıkıyor. Bazen hiç balık tutamasanız bile, yeni dostlar edinmiş olarak eve dönüyorsunuz. Benim için en unutulmaz günlerden biri, hiç balık tutamadığım ama saatlerce süren keyifli bir muhabbetle dolu geçen gündü. Eve elim boş döndüm ama içim dolu doluydu. İşte o gün balıkçılığın benim için sadece bir hobi değil, bir yaşam biçimi olduğuna karar verdim.

Balık tutarken kurulan dostlukların başka bir güzelliği de sürekliliği oluyor. Sahilde tanıştığınız o balıkçıyla ertesi hafta yine aynı noktada buluşabiliyorsunuz. Zamanla bir rutin haline geliyor, haftalık küçük bir buluşma noktası gibi. O bağ, hayatın koşuşturması içinde nefes aldırıyor.

Tabii ki balıkçılıkta dostluklar sadece sahilde sınırlı kalmıyor. Kimi zaman telefon numaraları değişiliyor, hatta birlikte farklı meralara gitme planları yapılıyor. Yani oltayla başlayan yolculuk, uzun vadeli bir arkadaşlığa dönüşebiliyor.

Şunu da çok net söyleyebilirim: Balık tutarken kurduğum dostlukların çoğu, hayatımda gerçekten özel bir yere sahip. Çünkü orada çıkar gözetmeden, sadece ortak bir hobinin getirdiği samimiyetle konuşuyorsunuz. Hatta bazen oltaya hiç balık gelmese bile, yanınızdaki sohbet size yeterli oluyor.

Benim için en önemlisi şu: Balıkçılıktan kazandığım en büyük şey sadece soframa gelen taze balıklar değil. Asıl kazanç, kıyıda tanıdığım insanlar, paylaştığım çaylar, edilen kahkahalar ve kurulan dostluklar. İşte bu yüzden balıkçılık bana sadece bir hobi gibi değil, hayatın tadını çıkarma biçimi gibi geliyor.

Unutmayın, balık avı her zaman sadece balığı yakalamak değildir. Bazen oltanız boş kalır ama gönlünüz dolup taşar. İşte balık tutarken kurulan dostluklar ve edilen sohbetlerin en değerli yanı benim nezdimde budur 🙂

Balık tutarken dostlukların ve sohbetlerin tadı bir yana, hazırlıklı olmak da çok önemlidir. Ben her çıktığımda olta çantamı eksiksiz doldurmaya çalışırım. Peki bir olta çantasında mutlaka bulunması gereken ekipmanlar neler? Merak ediyorsanız, Olta Çantasında Olması Gereken Ekipmanlar başlıklı yazıma göz atabilirsiniz.